Çeçen güzeli Janna, Çeçenistan sınırındaki bir klinikte psikiyatrik tedavi gören hastalardan biridir. Küçük klinikteki diğer hastalar ve görevlilerle birlikte, dış dünyadaki savaştan tamamen izole edilmiş bir şekilde yaşamaktadırlar. Janna, tüm vaktini akordiyon çalarak geçirmektedir. Çaldığı melodiler diğer hastaları da sakinleştirmekte ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlamaktadır. Janna, hayali nişanlısı Bryan Adams'ın kendisine söylediği ask şarkılarıyla da iç huzurunu bulmuştur. Bir akşam, hastaların seyretmekten büyük keyif aldığı tren geçmez. Ertesi sabah uyandıklarında ise hastane personelinin kaçmış olduğunu fark ederler. Artık dışarıda süren acımasız savaşa karşı bu özürlü insanlar yapayalnız kalmışlardır. Yaklaşan Rus birliklerinden kaçan bir grup Çeçen savaşçının hastaneyi işgal etmesiyle, ortalık iyice karışır. Askerlerden birinden çok hoşlanan Janna, onunla kaçma planları yaparken Çeçen askerleri aniden gider ve Janna'yı arkalarında bırakırlar.